Teklif alın...

Bağ-Kur Emeklilik Sisteminde Adaletsizlik

Bağ-Kur Emeklilik Sisteminde Adaletsizlik

2020-07-24

Bağ-Kur Emeklilik Sisteminde Adaletsizlik

Bağ-Kur Emeklilik Sisteminde Adaletsizlik:

Türkiye Sosyal Güvenlik Rejimi Üzerine Eleştirel Bir Değerlendirme

1. Giriş

Sosyal güvenlik, bireylerin yaşamları boyunca karşılaşabilecekleri risklere karşı ekonomik ve sosyal koruma sağlayan temel bir insan hakkı olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de sosyal güvenlik sistemi uzun yıllar boyunca çoklu bir yapıya sahip olmuş; farklı meslek grupları için ayrı sigorta kolları oluşturulmuştur. Bunlar arasında Bağ-Kur, serbest meslek erbapları, küçük esnaf ve çiftçileri kapsaması bakımından önemli bir yer tutmaktadır.

Ancak Bağ-Kur kapsamındaki bireyler, sosyal güvenlik haklarına erişim, prim ödeme yükümlülükleri ve emekli maaşı düzeyleri açısından, diğer sigorta kollarına kıyasla ciddi dezavantajlar yaşamaktadır. Bu çalışma, söz konusu eşitsizlikleri analiz ederek Türkiye’de sosyal güvenliğin yeniden yapılandırılması gerektiğini ileri sürmektedir.

2. Kuramsal Çerçeve

Bu çalışma, sosyal adalet teorileri (özellikle John Rawls’un “adalet olarak hakkaniyet” ilkesi) ve refah devleti tipolojileri (Esping-Andersen, 1990) çerçevesinde şekillendirilmiştir. Rawls’a göre, toplumda ortaya çıkan eşitsizliklerin ancak dezavantajlı grupların lehine sonuçlar doğurması halinde meşrulaştırılabileceği belirtilir. Oysa Türkiye’de Bağ-Kur’lular, sistematik olarak dezavantajlı konuma itilmekte, sosyal vatandaşlık haklarından eşit biçimde yararlanamamaktadır.

3. Bağ-Kur Sisteminin Tarihsel Gelişimi

Bağ-Kur, 1971 yılında 1479 sayılı Kanun ile kurulmuş, 2006 yılında çıkarılan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik kurumlarıyla birlikte Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çatısı altında birleştirilmiştir. Bu birleşme ile norm birliği sağlanması hedeflenmiş olsa da, uygulamada emeklilik şartları ve haklar açısından farklılıklar korunmuştur.

4. Bağ-Kur Kapsamındaki Eşitsizlikler

4.1. Prim Gün Sayısı ve Emeklilik Koşulları

Bağ-Kur sigortalılarının emekli olabilmesi için 9.000 prim gününü tamamlaması gerekmektedir. Buna karşılık, SSK’lı bir birey 7.200 gün ile emekli olabilmektedir. Bu durum, benzer süre ve koşullarda çalışan bireyler arasında açık bir eşitsizlik yaratmaktadır. Bu eşitsizlik, çalışma hayatının fiili süresi ile de örtüşmemektedir.

4.2. Prim Yükü ve Düzensiz Gelir

Bağ-Kur’luların önemli bir kısmı küçük esnaf veya tarım emekçilerinden oluşmaktadır. Bu gruplar, gelirlerinin düzensizliği nedeniyle prim ödeme konusunda istikrarsızlık yaşamaktadır. Özellikle çiftçiler, mevsimsel ve değişken gelir yapıları nedeniyle prim borçlarını düzenli olarak ödeyememekte, bu da sağlık hizmetlerinden yararlanamamalarına ve emeklilik hakkını kaybetmelerine yol açmaktadır.

4.3. Emekli Maaşlarında Düşüklük

Emekli maaşı hesaplamalarında esas alınan kazanç bildirimleri genellikle asgari düzeydedir. Bu nedenle Bağ-Kur kapsamındaki bireyler, uzun prim ödeme sürelerine rağmen düşük emekli aylığı almaktadırlar. 2025 yılı itibarıyla, birçok Bağ-Kur emeklisi, asgari ücretin dahi altında maaş almaktadır. Bu durum, yaşlılık döneminde yoksulluğun kurumsallaşmasına neden olmaktadır.

5. Tarım Bağ-Kur’lularının Durumu

Tarım Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılar, sosyal güvenlik sisteminin en kırılgan gruplarını oluşturmaktadır. Devletin tarımsal üretim politikalarında yaşanan yapısal sorunlar, bu grubu daha da savunmasız hale getirmiştir. Özellikle:

• Prim affı ve yapılandırmalara bağımlı kalmaları,

• Sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan aksamalar,

• Emekli olduktan sonra geçim sıkıntısının devam etmesi gibi faktörler, sosyal koruma işlevinin zayıfladığını göstermektedir.

6. Uluslararası Karşılaştırma

OECD ve AB ülkelerinde emeklilik sistemleri daha bütüncül ve eşitlikçi bir yapıya sahiptir. Örneğin Almanya ve Fransa’da, farklı meslek grupları arasında emeklilik şartları arasındaki farklar minimize edilmiş, sosyal güvenlik sisteminin finansmanı daha dengeli biçimde yapılandırılmıştır. Türkiye’de ise prim esaslı sistemin katılığı, düşük gelir gruplarının sistem dışına itilmesine neden olmaktadır.

7. Politika Önerileri

Türkiye’de sosyal güvenlik sisteminin daha adil ve kapsayıcı hale gelebilmesi için aşağıdaki öneriler dikkate alınmalıdır:

1. Prim Gün Sayısında Eşitlik: Tüm sigorta kolları için 7.200 prim günü standart hale getirilmelidir.

2. Gelire Endeksli Prim Sistemi: Özellikle düşük gelirli gruplar için prim oranları yeniden düzenlenmeli, devlet katkısı artırılmalıdır.

3. Zorunlu Sigorta Başlangıcı: Vergi mükellefi olan her birey için sigortalılık otomatik başlamalıdır.

4. Emekli Maaşlarında Alt Sınır: Asgari emekli maaşı, yoksulluk sınırının altında olmayacak şekilde yeniden tanımlanmalıdır.

5. Tarım Bağ-Kur için Destek Paketleri: Tarım sektöründe çalışanlara yönelik prim destekleri kalıcı hale getirilmelidir.

8. Sonuç

Bağ-Kur emeklilik sistemi, Türkiye’de sosyal güvenlik yapısının içindeki en belirgin adaletsizlik alanlarından birini oluşturmaktadır. Gelir düzeyi düşük ve sosyal korumadan mahrum bırakılan grupların sistem içinde uzun vadede korunabilmesi, sosyal devlet anlayışının yeniden işler hale getirilmesine bağlıdır. Bu bağlamda, sosyal güvenlik sisteminin yapısal reformlara tabi tutulması kaçınılmazdır



İletişim Bilgileri
Çalışma Saatleri

Pzt. Cmt. 09:00 - 18:00

Adres

Küçükbakkalköy Mah. Çandarlı Sk. Ekşioğlu Plaza No: 7 KAT:3 D:21 Ataşehir, İSTANBUL